camille pissarro ne demek?

Jacob-Abraham-Camille Pissarro1, (10 Temmuz 1830, St. Thomas, Charlotte Amalie, ABD Virgin Adaları - 13 Kasım 1903, Paris, Fransa) izlenimci Fransız ressam. İzlenimcilik ve Art izlenimcilik akımlarına yaptığı katkıların dışında meslektaşlarına özellikle de Paul Cézanne ve Paul Gauguin'e verdiği destekle tanınır.

Akımın diğer önemli isimleri olan Claude Monet ve Alfred Sisley gibi isimlerin aksine su ve ışığın sudaki yansımalarının etkisi yerine kuru yerleri resmeden ressam renkten çok yapı ve biçim üzerinde durdu.2 Köy ve kırsal yaşam ise tablolarındaki ana temalardı.

Gençlik günleri ve ilk çalışmaları

Jacob Abraham Camille Pissarro 10 Temmuz 1830'da Frederick ve Rachel Manzano de Pissarro’nun çocuğu olarak Virgin Adaları'nın başkenti olan Charlotte Amalie'de dünyaya geldi.34 Babası Portekiz kökenli Fransız bir seferad olan Abraham Gabriel Pissarro, annesi ise Dominik Cumhuriyeti vatandaşı St. Thomas adasından Fransız-Yahudi bir ailesinden Rachel Manzano-Pomié idi.5 Babası ölen amcası Isaac Petit'in hırdavat dükkânıyla uğraşmak için Fransa'dan adaya gelen ve dul eşiyle evlenen bir tüccardı. Evlilik, St. Thomas'ın küçük Yahudi cemaatinde heyecan yarattı çünkü daha önce karısı Frederick'in amcasıyla evliydi ve Yahudi yasalarına göre bir erkeğin teyzesiyle evlenmesi yasaktı. Sonraki yıllarda dört çocuğu siyahların ilkokuluna gitti.6 Ölümü üzerine vasiyetinde, mülkünün sinagog ile St. Thomas'ın Protestan kilisesi arasında eşit olarak bölüneceğini belirtmişti.7 Camille on iki yaşındayken babası onu Fransa'daki yatılı okula gönderdi. Paris yakınlarındaki Passy 'deki Savary Academy'de okudu. Tatillerini ise Charlotte Amalie'de geçirmeye devam etti. Genç bir öğrenciyken erkenden Fransız sanat ustalarının takdirini kazandı. Mösyö Savary, ona çizim ve resim konusunda güçlü bir zemin sağladı, on yedi yaşındayken ona St.Thomas'a döndüğünde doğa resimleri çizmesini önerdi. Ancak geri döndüğünde babası onun kendi işinde çalışmasını tercih edip ona kargo memuru olarak iş verdi. Önündeki beş yılda, molalarda ve iş bitiminde çizim alıştırması yapmak için her fırsatı değerlendirdi.8

Pissarro yirmi bir yaşına geldiğinde, o zamanlar St. Thomas'ta yaşayan Danimarkalı ressam Fritz Melbye ona tam zamanlı bir meslek olarak resim yapmaya, öğretmeni ve arkadaşı olması için ilham verdi. Pissarro daha sonra ailesini ve işini bırakıp Venezuela 'da yaşamayı seçti ve burada Melbye ile birlikte sonraki iki yılı Karakas ve La Guaira' da sanatçı olarak çalışarak geçirdiler. Manzaralar, köy sahneleri ve çok sayıda eskiz dahil elinden gelen her şeyi birden fazla eskiz defteri doldurmaya yetecek kadar çizdi. 1855'te Paris'e geri döndü ve burada Fritz Melbye'nin kardeşi Anton Melbye için asistan olarak çalışmaya başladı.910

Fransa'daki Yaşamı

Paris'te Danimarkalı ressamın Anton Melbye asistanı olarak çalıştı. Ayrıca tarzı kendisini etkileyen Courbet, Charles-François Daubigny, Jean-François Millet ve Corot adlı sanatçıların resimlerini de inceledi. Ayrıca École des Beaux-Arts ve Académie Suisse gibi okullarda Jean-Baptiste-Camille Corot, Gustave Courbet ve Charles-François Daubigny gibi ustalar tarafından verilen çeşitli eğitim ve öğretim sınıflarına kaydoldu. Ancak sanat tarihçisi John Rewald, Pissarro sonunda öğretim yöntemlerini "boğucu" bulduğunu söyler. Bu, onu Corot'tan talep ettiği ve aldığı alternatif öğrenimi aramaya yöneltti.11 Corot, Pissarro'yu sanat yaşamının ilk günlerinde en çok etkileyen isim oldu. Pissarro 1864 ve 1865 Paris Salonu kataloglarında kendisini Corot'nun öğrencileri arasında saydı.12

Paris Salonu ve Corot'un etkisi

İlk resimleri akademik gelenekleri kabul edilebilir sanat türünü dikte eden resmi kurum olan Paris'te Salon sergilenecek o zamanki standartlarla uyumluydu. Salon'un yıllık sergisi, aslında genç sanatçıların ortaya çıktığı tek pazardı. Sonuçta, Pissarro resmi komitenin zevklerini tatmin etmek için geleneksel ve öngörülen şekilde çalıştı.13 1859'da ilk resmi kabul edildi ve sergilendi. O dönemdeki diğer resimleri kendisine ders veren Camille Corot tarafından etkilendi.14

O ve Corot, doğadan boyanmış kırsal manzaraları sevdiler. Corot, Pissarro’ya "plein air" olarak da adlandırılan dış mekanlarda resim yapmak için ilham verdi. Rewald, Pissarro'nun Corot'u Gustave Courbet 'in çalışmalarıyla birlikte "resimsel gerçeğin beyanları" olarak gördüğünü yazar. Sık sık çalışmalarını tartışırdı. Jean-François Millet eserlerine, özellikle de "kırsal yaşamın duygusal yorumlarına" hayran olduğu bir diğer sanatçıydı.15 İlk dönem çalışmalarının en başarılıları (bazen bir palet bıçağının yardımıyla) genişçe boyanmış, çoğunlukla Courbet'den esinlenerek çizilmiş doğa manzaralarıydı. Gene de bu eserlerde izlenimciliğin başlangıç aşamaları fark edilebilir.

Doğal dış mekan ortamlarının kullanımı

Bu dönemde Pissarro, doğanın güzelliklerini tuvale karıştırmadan ifade etmenin önemini anlamaya ve takdir etmeye başladı.16 Paris'te bir yıl geçirdikten sonra, köy hayatının günlük gerçekliğini yakalamak için şehri terk etmeye ve kırsalda manzaralar çizmeye başladı. Fransız kırsalını "pitoresk" ve resmedilmeye değer buldu. Hala çoğunlukla tarımsaldı ve bazen "köylülüğün altın çağı" olarak adlandırılıyordu.17 Pissarro daha sonra bir öğrenciye açık havada resim yapma tekniğini açıkladı:

"Aynı anda gökyüzü, su, dallar, zemin üzerinde çalışın, her şeyi eşit şekilde devam ettirin ve elde edene kadar durmaksızın yeniden çalışın. Cömert ve tereddüt etmeden boyayın, çünkü en iyisi ilk izlenimi kaybetmemek."

Corot, resimlerini stüdyosunda tamamlayacak ve sık sık önyargılarına göre revize edecekti. Bununla birlikte Pissarro, resimlerini dışarıda, genellikle tek oturuşta bitirmeyi tercih etti ve bu da işine daha gerçekçi bir his verdi. Sonuç olarak, sanatı bazen "kaba" olmakla eleştirildi, çünkü gördüğü şeyi resmetti: "Gelişimin çeşitli aşamalarındaki çalılar, toprak yığınları ve ağaçlardan oluşan çukur ve kenarlı karışımı". Bir kaynağa göre bu tür ayrıntılar bir sokağın kenarında çöp kutuları veya bira şişeleri gösteren günümüz sanatına eşdeğerdi. Tarzdaki bu farklılık Pissarro ve Corot arasında anlaşmazlıklar yarattı.18

Monet, Cézanne ve Guillaumin ile

1859'da Pissarro, bedava olan Académie Suisse 'e giderken benzer şekilde daha gerçekçi bir tarzda resim yapmayı seçen bir dizi genç sanatçı ile arkadaş oldu. Bunların arasında Claude Monet, Armand Guillaumin ve Paul Cézanne vardı. Ortak olarak paylaştıkları şey Salon'un emirlerinden duydukları memnuniyetsizlikti. Cézanne'ın çalışması o zamanlar okuldaki diğerleri tarafından alay edilmişti ve Rewald daha sonraki yıllarda Cézanne "Pissarro'nun onu teşvik ettiği sempati ve anlayışı asla unutmadı" diye yazar.19 Grubun bir parçası olarak Pissarro, yalnız olmadığını ve başkalarının da benzer şekilde kendi sanatlarıyla mücadele ettiğini bildiği için rahatladı.

Pissarro, bireyleri doğal ortamlarda tasvir etmenin önemi konusunda grupla hemfikir oldu ve Salon'un sergiler için istemesine rağmen, eserlerindeki herhangi bir hüner veya ihtişamdan hoşlanmadığını ifade etti. 1863'te grubun neredeyse tüm resimleri Salon tarafından reddedildi ve Fransız İmparatoru Napolyon III bunun yerine resimlerini ayrı bir sergi salonu olan Reddedilenler Salonu (Fransızca: Salon des Refusés) 'e yerleştirmeye karar verdi. Ancak, yalnızca Pissarro ve Cézanne'ın çalışmaları dahil edildi ve ayrı sergi hem Salon yetkilileri hem de halktan düşmanca bir yanıt getirdi.20 Daha sonraki 1865 ve 1866 Salon sergilerinde Pissarro, katalogda ustaları olarak listelediği Melbye ve Corot'tan etkilendiğini kabul etti. Ancak 1868 sergisinde artık diğer sanatçıları bir etki olarak göstermedi, aslında bir ressam olarak bağımsızlığını ilan etti. Bu, o dönemde görüşünü sunan sanat eleştirmeni ve yazar Émile Zola tarafından not edildi:

"Camille Pissarro günümüzün ... üç veya dört gerçek ressamından biri   ... Bu kadar kesin olan bir teknikle nadiren karşılaştım."21

Başka bir yazar, Pissarro'nun tarzının unsurlarını şöyle açıklamaya çalışır:

"Paletinin parlaklığı atmosferdeki ... nesneleri sarar Toprağın kokusunu boyar."22

Ve askı komitesinin ve Marquis de Chennevières emriyle Pissarro'nun Pontoise resimleri gökyüzüne, tavana yakın asılmış olsa da bu Jules-Antoine Castagnary resimlerinin niteliklerinin sanatseverler tarafından gözlemlendiğini belirtmesine engel olmadı.23 Otuz sekiz yaşında, Pissarro, Corot ve Daubigny'ye rakip olacak bir peyzajcı olarak ün kazanmaya başlamıştı.

1860'ların sonlarında veya 1870'lerin başında Pissarro, yeni kompozisyonlar deneme arzusunu etkileyen Japon baskıları ile büyülendi. Sanatı oğluna Lucien anlattı:

"Harika. Bu şaşırtıcı insanların sanatında gördüğüm şey bu  ... göze sıçrayan hiçbir şey, sakinlik, ihtişam, olağanüstü bir birlik, oldukça bastırılmış bir parlaklık ..."24

Evlilik ve çocukları

1871'de Croydon 'da daha sonra ondan yedi çocuğu olacak bir bağcının kızı ve annesinin hizmetçisi Julie Vellay ile evlendi. Çiftin çocuklarından birisi doğumda, biri ise dokuz yaşındayken öldü. Diğer çocukların hepsi büyüdüklerinde resimle ilgilendiler. En büyük oğlu olan Lucien, William Morris'in takipçilerinden biri oldu. Paris'in dışında Pontoise ve daha sonra Louveciennes 'de yaşadılar. Her ikisi de nehirler, ormanlar ve işyerindeki insanların yanı sıra köy hayatı sahneleri de dahil olmak üzere birçok resmine ilham verdi. Ayrıca önceki grubundaki diğer sanatçılarla, özellikle Monet, Renoir, Cézanne ve Frédéric Bazille ile iletişimini sürdürdü.25

Londra yılları

1870-71 Fransa-Prusya Savaşı 'nın patlak vermesinden sonra Louveciennes'teki evinden Eylül 1870'te ayrıldı. Sadece Danimarka vatandaşı olan ve orduya katılamayarak ailesini Norwood'a o sırada Londra'nın kıyısındaki bir köye taşıdı. Ancak daha sonra "İzlenimcilik" olarak adlandırılan şeyin öncüsü olan resim tarzı iyi sonuç vermedi. Arkadaşına Théodore Duret şöyle yazdı: "Benim resmim hiç tutmuyor, hiç ..."26 Aile, evlerini ilk terk ettiğinde Montfoucault'da yaşayan bir ressamın yanında misafir olarak kaldı. Aralık 1870'te ise Londra'ya giderek Westow Hill'de yaşamaya başladılar.

Pissarro, Londra'daki günlerinde hayatının büyük bir bölümünde sanatının satılmasına yardım eden satıcı olan Parisli sanat tüccarı Paul Durand-Ruel ile tanıştı. Tüccar, sanatçının iki adet Londra tablosunu satın aldı. Daha sonraki yıllarda ise Durand-Ruel Fransız izlenimciliğinin en önemli sanat tüccarı haline gelecekti. Durand-Ruel, onu bu dönemde Londra'da bulunan Monet ile temasa geçirdi. İkisi de İngiliz peyzaj sanatçılarının John Constable ve J. M. W. Turner, açık hava resim tarzlarının ışık ve atmosferin en doğru tasvirini verdiğine olan inancını teyit eden, tek başına stüdyoda elde edilemeyeceğini düşündükleri bir etkiye sahipti. Pissarro'nun resimleri de gevşekçe harmanlanmış fırça darbeleri ve impasto alanlarıyla daha spontane bir görünüm kazanmaya başladı ve işe daha fazla derinlik kattı.27 Bu dönemdeki çalışmalarında birbirlerine henüz demiryoluyla bağlanmış olan Sydenham ve Norwoods'tan manzaralar çizdi. Bu tabloların en büyük boyutlu olanlarından biri St. Bartholomew Kilisesi'nin bir görüntüsüdür ve Londra Ulusal Galerisi'nin koleksiyonunda yer alan bu eser Cadde, Sydenham olarak bilinir. Beşinci çocuğu Ludovic-Rodolphe Pissarro ve Lionello Venturi tarafından hazırlanarak 1939 yılında yayınlanan bir katalogda ressamın Upper Norwood'da kalışı sırasında on iki yağlı boya tablo yaptığı listelendi.

Ressam, Fransa'ya dönüşünün ardından 1890 yılında yeniden İngiltere'yi ziyaret etti ve Londra'nın merkezinin konu edildiği on manzara resmi çizdi. 1892'deki gelişinde ise Kew Gardens ve Kew Green'i resmetti. Ressam bu ülkeye son kez 1897 yılında geldi ve Bedford Park'ın pek çok tablosunu yaptı.

Tabloları

Pissarro'nun o sırada tamamladığı resimler aracılığıyla Sydenham ve Norwoods'u kısa süre önce demiryollarıyla bağlandıkları ancak banliyölerin genişlemesinden önce kaydetti. Bu resimlerin en büyüğünden biri St. Lawrie Park Bulvarı'ndaki Bartholomew Kilisesi, Londra'daki Ulusal Galeri koleksiyonunda yaygın olarak Cadde, Sydenham olarak bilinir. Yukarı Norwood'da kaldığı on iki yağlı boya tablo beşinci çocuğu Ludovic-Rodolphe Pissarro ve Lionello Venturi tarafından ortaklaşa hazırlanan ve 1939'da yayınlanan katalog raisonné 'de listelenmiş ve resmedilmiştir. Bu resimler şunlardır:Norwood Kar Altında ve Lordship Lane İstasyonu",28 Hyde Park konumundan taşınan Kristal Saray manzaraları,Dulwich Koleji,Sydenham Tepesi*,*All Saints Church Upper Norwood'' ve Aziz Stephen Kilisesi'nin kayıp bir tablosu.

Fransa'ya dönen Pissarro 1872'den 1884'e kadar Pontoise 'da yaşadı. 1890'da tekrar İngiltere'yi ziyaret etti ve Londra merkezinin on manzarasını yaptı. 1892'de Kew Gardens ve Kew Green 'de resim yaparak geri döndü ve ayrıca 1897'de Bedford Park olarak tanımlanan Bedford Park Chiswick birkaç yağlı boya tablo yaptığında aslında Bedford Park'ın güney kenarı boyunca Stamford Brook'tan geçen Bath Road'dan biri hariç hepsi Stamford Brook bölgesinin yakınlarıydı.2930

Fransız Empresyonizmciliği (İzlenimciliği)

Pissarro savaştan sonra Temmuz 1871'de Fransa'daki evine döndüğünde Londra'ya taşındığında geride bırakmak zorunda kaldığı 20 yıl boyunca yaptığı birçok erken dönem çalışmasına Prusya askerleri tarafından zarar verildiğini, 1,500 resimden geriye sadece 40 tanesinin kaldığını keşfetti. Geri kalanlar, botlarını temiz tutmak için onları genellikle çamurda zemin paspası olarak kullanan askerler tarafından hasar görmüş veya tahrip edilmişti. Kaybedilenlerin çoğunun, o zamanlar geliştirmekte olduğu Empresyonist tarzda yapıldığı ve böylece "Empresyonizm 'in doğumunu belgelediği" varsayılmaktadır.31

Bir eleştirmen olan Armand Silvestre, Pissarro'ya "temelde bu [Empresyonist] resmin mucidi" diyecek kadar ileri gitti; ancak, Pissarro'nun Empresyonist hareketteki rolü "büyük fikir adamının rolü, iyi danışman ve yatıştırıcıdan daha azdı  ..." "Monet  ... yol gösterici güç olarak görülebilirdi.32

Kısa süre sonra, Cézanne, Monet, Manet, Renoir ve Degas da dahil olmak üzere önceki grubunun diğer Empresyonist sanatçılarıyla arkadaşlıklarını yeniden kurdu. Pissarro şimdi gruba kendi benzersiz tarzlarını sergileyebilmek için Salon 'a bir alternatif istediğini belirtti.

Bu çabaya yardımcı olmak için 1873'te on beş sanatçıyı içeren "Société Anonyme des Artistes, Peintres, Sculpteurs et Graveurs" adlı ayrı bir kolektifin kurulmasına yardım etti. Pissarro, grubun ilk tüzüğünü oluşturdu ve grubu kurarken ve bir arada tutarken "önemli" kişi oldu. Bir yazar, erken gri sakalıyla kırk üç yaşındaki Pissarro'nun grup tarafından "bilge bir yaşlı ve baba figürü" olarak görüldüğünü belirtti.33 Yine de diğer sanatçılarla birlikte genç mizacı ve yaratıcılığı nedeniyle eşit şartlarda çalışabildi. Başka bir yazar onun hakkında "değişmeyen bir ruhani gençliğe ve genç bir adam olarak atasından kalan bir görünüşüne sahip olduğunu" söyledi.34

Eleştirmenleri şok eden empresyonist sergiler

Ertesi yıl 1874'te grup, yalnızca dini, tarihi veya mitolojik ortamları tasvir eden sahneleri takdir eden eleştirmenleri şok eden ve "dehşete düşüren" ilk 'Empresyonist' Sergisini düzenledi. Empresyonist resimlerde birçok nedenden dolayı hata buldular:35

  • Konu, günlük hayatlarını sürdüren sokak insanlarının sahneleriyle "kaba" ve "sıradan" olarak kabul edildi. Örneğin Pissarro'nun resimleri çamurlu, kirli ve dağınık ortamlardan sahneler gösteriyordu;
  • Resim tarzı, özellikle dönemin geleneksel tarzlarına kıyasla çok kabataslak ve eksik görünüyordu. Tüm sanatçılar tarafından görünür ve ifade edici fırça işlerinin kullanılması, çalışmaları için genellikle haftalar harcayan geleneksel sanatçıların zanaatlarına bir hakaret olarak kabul edildi. Burada resimler genellikle bir oturuşta yapıldı ve boyalar ıslak üzerine ıslak uygulandı;
  • İzlenimciler tarafından renk kullanımı, çevredeki yansıyan ışıkla boyanmış gölgeler ve genellikle görünmeyen nesneler gibi geliştirdikleri yeni teorilere dayanıyordu.

"Devrimci" tarz

Pissarro sergide tamamen manzaraları olan beş resmini gösterdi ve yine Émile Zola hem onun hem de diğerlerinin sanatını övdü. Ancak 1876 Empresyonist sergisinde; sanat eleştirmeni Albert Wolff incelemesinde şikayet etti, "M. Pissarro'ya ağaçların menekşe olmadığını, gökyüzünün taze tereyağının rengi olmadığını anlamasını sağlamaya çalışın ..." Gazeteci ve sanat eleştirmeni Octave Mirbeau ise "Camille Pissarro, resme bahşettiği yeniden canlandırılmış çalışma yöntemleriyle devrimci oldu" diye yazıyordu.36 Rewald'a göre Pissarro, diğer sanatçılardan daha basit ve doğal bir tavır almıştı. O şöyle yazdı:

"Köylülerin engebeli varoluşlarını-bilinçli olsun ya da olmasın-yüceltmek yerine onları alışıldık çevrelerine herhangi bir 'poz' olmadan yerleştirdi ve böylece çağdaş yaşamın birçok yönünden birinin nesnel bir tarihçisi haline geldi."37

Daha sonraki yıllarda Cézanne da bu dönemi hatırladı ve Pissarro'dan "ilk Empresyonist" olarak bahsetti. 1906'da Pissarro'nun ölümünden birkaç yıl sonra o zamanlar 67 yaşında ve yeni nesil sanatçılar için bir rol modeli olan Cézanne, kendisini bir sergi kataloğunda "Pissarro'nun öğrencisi Paul Cézanne" olarak listeleyerek Pissarro'ya minnettarlık borcunu ödedi.38

Pissarro, Degas ve Amerikalı izlenimci Mary Cassatt 1870'lerin sonlarında orijinal baskılarının bir günlüğünü planladılar. Bu proje Degas geri çekildiğinde yine de boşa çıktı.39 Sanat tarihçisi ve sanatçının büyük torunu Joachim Pissarro, "Salonlara karşı tutkulu bir küçümseme olduğunu iddia ettiklerini ve onları sergilemeyi reddettiklerini" belirtir.40 Birlikte Salon aleyhine "neredeyse militan bir kararı" paylaştılar ve daha sonraki yazışmalarıyla, karşılıklı hayranlıklarının "estetik kaygılar kadar etik kaygılara da dayandığı" açıktır dedi.41

Cassatt yıllar önce Degas ve Pissarro ile arkadaş olmuştu, Pissarro'nun yeni kurulan Fransız Empresyonist grubuna katılıp Amerika Birleşik Devletleri'nde sergileme fırsatlarından vazgeçti. O ve Pissarro, ne Fransız ne de Fransız vatandaşı olmadıkları için Salon tarafından sık sık "iki yabancı" muamelesi görüyordu. Bununla birlikte, Empresyonizmi teşvik etme "nedeni ile ateşlendi" ve "yeni arkadaşlarıyla dayanışma içinde" sergilemeyi dört gözle bekliyordu.42 1890'ların sonlarına doğru İzlenimcilerden uzaklaşmaya başladı, bazen Degas'tan kaçındı çünkü kendini "kötü diline" karşı savunma gücüne sahip değildi. Bunun yerine, sanata karşı değişen tutumlar hakkında dürüstçe konuşabileceği "nazik Camille Pissarro" yu tercih etti. Bir keresinde onu "taşları doğru çizmeyi öğretebilecek bir öğretmen olarak tanımladı."43

Neo-Empresyonist dönem

Sonraki yılları ve sanatı

Pissarro, Fransa köy ve şehir hayatına dair pek çok tablo yaptı. Hem Pontoise çevresine ait manzara resimleri hem de Montmartre görüntüleri resmetti. Olgunluk dönemi çalışmalarınde işçilere ve köylülere olan sempatisi fark edilebilir. Bu aynı zamanda ressamın politik eğilimlerinin de kanıtıdır. Sanatçı yaşlılığında Paul Cézanne ve Paul Gauguin'e akıl hocalığı yaptı. Cézanne'ın Pissarro'nun etkisiyle donuk renkleri bırakarak izlenimcilerin tercih ettiği parlak renklere geçtiği bilinmektedir.44 Ayrıca Kaliforniyalı izlenimci Lucy Bacon'a eserleriyle ilham kaynağı oldu.

Pissarro'nun diğer izlenimciler üzerindeki etkisi hala tam olarak belirlenememiştir. Ressam, sadece izlenimci teoriye katkıda bulunmamış aynı zamanda zor kişiliklere sahip Edgar Degas, Cézanne ve Gauguin gibi isimlerle arkadaşlığına devam edebilmiş ve onların saygılarını kazanmıştı. Açılan sekiz izlenimci sergisinde de yer alan Pissarro, her ne kadar akımın en tanınan ismi Monet olsa da izlenimcilik tekniğini geliştiren ilk isimdir.

1885-1890 yılları arasında ressam, art izlenimci fikirleri tablolarında uyguladı. Kendisinin "romantik empresyonizm" adını verdiği tarzı terk ederek noktalama tekniğine geçti. Pissarro, bu tekniğe "bilimsel empresyonizm" diyordu. Yaşamının son yıllarında saf izlenimciliğe geri döndü.

Mart 1893'te Paris'te Durand-Ruel kendi galerisinde Pissarro'nun önemli 46 eserini Antonio de La Gandara'nın 55 eseriyle birlikte sergiledi. Eleştirmenler, Gandara'nın çalışmalarını takdir ederken Pissarro'nun sanatının artık daha az heyecan verdiğini iddia ettiler.

Ressam 13 Aralık 1903'te Paris'te vefat etti ve Père Lachaise Mezarlığı'na gömüldü.45 Pissarro, yaşamı boyunca çok az tablosunu satabildi. 2005 yılında ise ABD'de bazı çalışmaları 2 ile 4 milyon dolar arasındaki fiyatlara alıcı buldu.46

Galeri

Dosya:Deux femmes causant au bord de la mer, Saint Thomas (Camille Pissarro) – NGA 1985.64.30.jpg|Denize Karşı Sohbet Eden İki Kadın,

  1. Dosya:Camille Pissarro 010.jpg|Le chemin, 1864 Dosya:Camille Pissarro - Dans le jardin des Mathurins, Pontoise - 503.jpg|Pontoise Bahçesi, 1875 Dosya:Pissarro Conversation.jpg|Sohbet, 1881 Dosya:Camille Pissarro - The Harvest.jpg|Hasat, 1882, Bridgestone Sanat Müzesi, Tokyo Dosya:Camille Pissarro 016.jpg|Eragny'de Hasat, 1889 Dosya:The Boulevard Montmartre on a Winter Morning.JPG|Montmartre Bulvarı, Kış Sabahı, 1897 Dosya:Camille Pissarro - Boulevard Montmartre, printemps - Israel-Museum.jpg|Montmartre Bulvarı, İlkbahar Manzarası, 1897 Dosya:Camille Pissarro 009.jpg|Montmartre Bulvarı, Gece Manzarası, 1898 Dosya:Camille Pissarro 002.jpg|Avenue de l'Opera, Paris, 1898 Dosya:Camille Pissarro (1830-1903) - 'View of Rouen', 1898.jpg|Rouen Manzarası, 1898 Dosya:Camille Pissarro - Self-portrait - Tate Britain.jpg|Kendi Portresi 1903, Tate Galeri, Londra

Kaynakça

<div class="references-small"> </div>

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: camille pissarro. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Wold Eiermann, "Camille Pissarro 1830 – 1903," Christoph Becker, Camille Picasso (Hatje Cantz: Ostfildern-Ruit, 1999), 1.

  2. Wold Eiermann, "Camille Pissarro 1830–1903," in Christoph Becker, Camille Pissarro (Hatje Cantz: Ostfildern-Ruit, 1999), 1.

  3. Mendez, Serafin. Notable Caribbeans and Caribbean Americans: a Biographical Dictionary, Greenwood Publishing (2003) pp. 349–350

  4. Pissarro, Joachim. "Camille Pissarro biography" , Artchive

  5. The Great Masters, Quantum Books (2004) pp. 279–319

  6. Camille Pissarro, Art Gallery of New South Wales, (2005)

  7. King, Ross. The Judgement of Paris, Chatto & Windus (2006). p. 230.

  8. artchive.com entry for Pissarro Lordship Lane

  9. For more details of his British visits, see Nicholas Reed, Camille Pissarro at Crystal Palace and Pissarro in West London, published by Lilburne Press.

  10. Pissarro, Joachim, Cézanne & Pissarro 1865–1885, sayfa 233. The Museum of Modern Art, New York, 2005.

  11. Roe, Sue. The Private Lives of the Impressionists, HarperCollins (2006) p. 187

Kategoriler